Eğitim Reformu Girişimi (ERG), 26 Nisan 2024’te Milli Eğitim Bakanlığı tarafından askıya çıkartılan ve “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ismini taşıyan yeni müfredat ile ilgili, “10 yılda hazırlanan müfredat, bir haftada değerlendirilemez!” başlıklı bir açıklama yayınladı.
ERG’den yapılan açıklamada, açıklanan müfredatın 1 haftalık süre içinde derinlikli bir biçimde değerlendirilmesinin “gerçekçi olmadığı” belirtildi. Bakanlığın yaptığı müfredat çalışmasının kapsamının “Türkiye’nin eğitim ekosisteminin büyüklüğünü ve çeşitliliğini temsil etmekte yetersiz” olduğu vurgulandı.
ERG’den yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
‘GERİBİLDİRİM SÜRESİNİN UZATILMASI ZARURİDİR’
“İstişare sürecine yeterli zaman tanınmaması süreci tepeden inmeci hâle getiriyor ve sürecin meşruiyetine gölge düşürüyor. 10 yılda geliştirildiği paylaşılan yeni müfredatın, 3 bini aşkın sayfadan oluşan 26 farklı yeni öğretim programı ve bir ortak metin içerdiği düşünüldüğünde, paydaşların, bir haftalık sürede müfredata ilişkin derinlikli değerlendirme yapabilmesi gerçekçi bir beklenti değildir. Geribildirim süresinin uzatılması, sürecin işbirliğine ve şeffaflığa dayalı olabilmesi için zaruridir.
‘KARAR ALMA SÜREÇLERİNE EĞİTİMİN TÜM PAYDAŞLARININ KATILIM HAKKI SAĞLANMALIDIR’
Müfredatın hazırlanmasında öğretmenlerin ve akademisyenlerin çalıştığı belirtilse de bu kapsam Türkiye’nin eğitim ekosisteminin büyüklüğünü ve çeşitliliğini temsil etmekte yetersizdir. Öğrenciler, öğretmenler, veliler, üniversiteler, özel sektör ile sivil toplumun görüşlerinin ve deneyimlerinin göz ardı edilmesi, yeni
müfredatın ihtiyaç ve beklentileri karşılamamasına yol açacaktır. Eğitime dair karar alma süreçlerine, eğitimin tüm paydaşlarının katılım hakkı sağlanmalıdır.
Kapsayıcı, katılımcı ve nitelikli geribildirim süreçleri, dayatmacılıktan uzak öğretim programları için elzemdir. Ayrıca öğretim programı taslağı hazırlanırken yapılan ihtiyaç analizi ve uygulama bütçe planı kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşılmalıdır. Düzenlemelerin kimler tarafından yapıldığı, bu kişilerin yetkinlikleri, her bir dersin öğretim programı için uzmanlık alanları ve kaynakça da kamuoyuna açıklanmalıdır.
‘VERİLEN KISA SÜRENİN DAR VE YÜZEYSEL BİR ODAKLANMAYA NEDEN OLACAĞI AÇIKTIR’
Verilen kısa sürenin, müfredatın tüm boyutlarıyla kapsamının değerlendirilememesine, sadece ders içeriklerine dar ve yüzeysel bir biçimde odaklanılmasına neden olacağı açıktır.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan geribildirimler için yeterli süre tanımasını; bilimsel, şeffaf, kapsayıcı bir program geliştirme ve değerlendirme süreci uygulamasını talep ediyoruz. Kamuoyunu da bu sürece katılmaya davet ediyoruz.”
(HABER MERKEZİ)